Dekoratif aydınlatma, yalnızca bir ışık kaynağı değil; yaşam alanlarında atmosferi belirleyen, estetikle fonksiyonun buluştuğu tamamlayıcı bir unsurdur. Özellikle iç mimarlıkta, bir mekânın renk dengesi, algısı ve konfor düzeyi, kullanılan aydınlatma türüyle doğrudan ilişkilidir.

Aydınlatma ile Renklerin Uyumu

Koltuk kumaşından halı rengine, ahşap dokulardan duvar tonlarına kadar birçok detay, ışığın rengine ve yayılma şekline göre farklılaşır. Bu yüzden doğru aydınlatma, bir mobilya tercihinin algısını da değiştirebilir. Loş bir ortamda bej bir koltuk daha sıcak algılanırken, daha soğuk tonlu bir ışık aynı koltuğu griye yakın gösterebilir.

Mimar Gözüyle: Mekânda Bütünlük Arayanlara

“Mimar Gözüyle” serimizin bu bölümünde dekoratif aydınlatmanın yaşam alanlarındaki etkisini ele alıyoruz.
Mimarımız, kullanıcıların sadece mobilya değil, aydınlatma seçerken de bir bütünlük aradığını vurguluyor. Kumaş ve ahşap seçimlerinin, kullanılan ışık türüne ve tonuna göre değiştiğini belirtiyor.

Bu görüş, iç mimaride aydınlatmanın hâlâ ne kadar belirleyici bir tasarım unsuru olduğunu hatırlatıyor.

 

Sonuç: Mekânın Ruhunu Aydınlatmayla Tanımlayın

Doğru seçilmiş bir lambader, dikkatle yerleştirilmiş bir aplik ya da tavan avizesi; sadece görsel değil, duygusal bir bütünlük sağlar. Işıkla desteklenen mekanlar, daha yaşanabilir, daha huzurlu ve daha ilham verici bir hal alır.

 


📽️ Videoyu İzleyin:
Bu bölümde mimarımızla yaptığımız kısa röportajı izleyerek, profesyonel bir gözden dekoratif aydınlatmanın detaylarını öğrenebilirsiniz.